TIK TIK...

31.05.2010
31 MAYIS
24.05.2010
pazar pazar...

Nasıl bir filmdi öyle.. Mel Gibson inanılmaz bir oyuncu, senaryo bilindik ama yönetmen ve oyuncular çok iyi performans sergilemişler. Bütün acısını içine gömüp intikamın peşine düşen bir babanın halini görmeniz lazım..

"Bir hatıra defterinin hislerini yaşıyorum
sazımdaki şu coşkun teller gibi...
Hasretin o buruk ırmağından taşıyorum
zamansız deli seller gibi...
Duygular kabarıyor, ben beni aşıyorum
Toz dumanlı yeller gibi..."
Göksel Baktagir' in hayalgibi2 albüm kapağından alınmış bir şiir.. Müşterek Taksim bestesinde martı sesleri geliyor, inanılmaz bir huzur veriyor. Öyle bi dinginlik, neşe..tarifi zor yani :) Dinleyin beğeniceksiniz..
Eveet..süpriz, 5 metrekarelik odada dün yaşadığım stresin ürünü...Bakın iyi taraflarıda varmış, bi baktım bir dvd film, bi ahşap tepsi, biraz ütü, derken gün bitti. Hiç konuşmadan 24 saat bitebiliyomuş, sessizlik iyi geldi.. Ama tepsimi beğendim, çok mütevaziyim dimi :))
Sevgiyle Dolun Emi..
23.05.2010
hiç...
.jpg)
İçim kocaman bir hiçlik içinde,,
kafam bi dolu..
patlamamak için ağzımı kapatıp, dişlerimi sıkıyorum,
oda kafi gelmiyor yersiz gülmelerim başlıyor,,
doktora koşup gidim diyorum,ne anlatacağım..anlamaz..
hangi yangına cevap verecek,,
her soruna pembe bir cevap yada suni ağrı kesici,,
yetmez kesmez,,
kaçamıyorum alanım belli dapdar,,
kocaman yüreğimin daracık alanında sürekli debeleniyorum,,
ve dönem dönem gelen bu isyan saatlerinde patlak veriyor,,
içim ölüyor ,,
zaman geçiyor,,
ömür bitiyor,,
son ne zaman gelecek,,
beklemedeyim,,
kim bilir ne zaman,,
11.05.2010
Bahar, yalvarırım çek git işine..!
Bahar, yalvarırım çek git işine.!
Salma üstüme çiçeklerini,
... aklımı çelme!...
Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde;
sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.
Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek...
Kavaklar kıpır kıpır , ıslık ıslığa meltem...
Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu, toprakta türlü çeşit börtü böcek...
Yapma bunu bana bahar,Böyle üstüme gelme!...
Zaten damarlarıma zor zaptediyorum kanımı...
Çoktan cemreler düşmüş beynime, yüreğime...
Kalbimin buzları erimiş.
Göğüs kafesimde ne idüğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir...
Bir de sen çıldırtma beni...
Krizdeyim ben... tembelliğin sırası değil, uyamam sana.
Al git serçelerini sabahlarımdan, çağlalarına, kokularına hakim ol.
Meltemlerine söyle, deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni...
Bulutların üşüşmesin başıma...
Girme kanıma benim
...... yoldan çıkarma...!
Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,
afrodizyakların en etkilisi,
Sevdanın suç ortağısın.
Kıyma bana...!
Biliyorum çünkü, yine kandırıp yeşillendireceksin aşka;
gövdemi azdırıp sonra birden çekip gideceksin.
Tam kanım kaynamışken sana, toplayıp allarını morlarını,
beni bir kuraklığın ortasında terk edeceksin...
O iple çektiğim ışığın, dayanılmaz olacak o zaman...
Ne o delişmen sabahlar kalacak, ne günaha çağıran çapkın eteklerin uçuştuğu günbatımları...
Tembel kuşların şakımaktan bitap, ebruli çiçeklerin kokmaktan...
Buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgarlarında...
Yeşerttiğin çiçekler, yürekler solacak; damar damar çatlayacak ruhumuz...
Hayat, bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden...yüreğim viraneye...
Her bahar sarhoşluğu gibi, geçecek bu sonuncusu da...
Ebedi bahar, bir başka bahara kalacak.
İyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar...
İş açma başıma...
Git işine!
Yoldan çıkarma beni!..
Can Dündar
Bu güzel şiir zynpdğn’ ın tavsiyesi , etkileyici dimi...
Resimler hidiv kasrı bahçesinden, ben çektim ;)
Eee , Geldi Bahar Ayları Gevşer Gönül Yayları...
Sevgiler.
7.05.2010
Kağıt Evler
Bu mu... emre aydın :) çok tatlı dimi, seside güzel, dün kadıköyden aldım cd sini, Hoşçakal şarkısına hayranlığımdan, koşarak gidip aldım. Önceki albümlerini de dinliyorum, fena yetenekli bir genç.. nehircce ile taksimde bi konserine gitmiş ve çok çok eğlenmiştik..o günün her anı dehşetti, evli+çocuklu bayanı evinden kaçırıp konsere götürmüştüm :) dup tıs dup tıs..Neyse dedim koşmuşken gidip alkım kitabevinin taksiti yatırayım :) Dehşet kitaplar vardı, ama almadım tabiki.. Evde bekleyen gıcır gıcır kitaplarım var, niyemi çok yavaş okuyorum o yüzden.. O kadar tenkit ediyolar, ben kendime kızıyorum, sınırlar koyuyorum, yine yavaşım yine yavaş... Kitabın içindeki karakter oluyorum, her kitapta başka bir psikolojiye bürünüyorum..durdurun beni :) Şu an okuduğum kitap Paulo Coelho / Veronika Ölmek İstiyor.

5.05.2010
GEMİ

Ah, yakarlar seni, dönmezsin bir daha geri, delisin
Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgarda savurayım, deliyim
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim
Kime sorsam dönüşüm yok
Nereye gitsem mavi
Yelkenimde deli rüzgar
Her yanım tuz, deliyim
Ah, peşimde rüzgar, ne yağmurlar dost ne bir kıyı var,
deliyim
Ah, düşlerim kaldı, yalnızım düşlerim kaldı, deliyim
Ah, yaralı kalbin, sönüp gidecek yaralı kalbin, delisin
Ah, küçücük gemi, dönmezsin bir daha geri, delisin
Kime sorsam dönüşüm yok
Her gemi biraz deniz
Her yanım mavi, her yanım yel
Her yanım tuz
EZGİNİN GÜNLÜĞÜ
Öyle rahatlatıyor ki bu müzik, Ezginin Günlüğüne ait bir şarkı Sabahat Akkiraz seslendiriyor..Radyo anaonsu gibi oldu :)) Paylaşmayı denedim ama olmadı :( Herhangi bir yerden dinlerseniz, hak vericeksiniz... Sevgiler..
4.05.2010
1 işe yarıyalım..

Hayatta her şeyin bir zıttı var. "İşin içinde bir cehennem olmasaydı ya da sadece cennet olsaydı acaba insanlar Allah aşkından ne kadar bahsederdi" okuduğum bi kitaptan ve sizlere tavsiye edebileceğim bir kitlesel değişim serisi..
Yalan-Hayır-Cehennem-Günah-Şeytan-Karanlık-Kötü, Bu kelimelerin zıttıyla mutlu olunabiliyor, ama bunlar olmayıncada değeri anlaşılmıyor. nehircce nin dediği gibi Ruhu denetleyen birşeyler olmalı mutlaka..Özgürlük muhteşem bir duygu ama sınırsız olduğunda başedilmez bir hal alabilir.
Birde kitabın arkasındaki yazı şöyle "Sevdinmi mecnun gibi sevip düşme çöle..Sevdinmi Ferhat gibi sev hiç olmazsa; git dağ del, su getir köyüne de aşkın bir işe yarasın!" Her insan her an faydalı olmalı bu ömre, zaman geçip giderken kaybedilenlere ağlamaktansa o anı dolu dolu ve mutlaka bir şeyler yaparak geçirmeli. İnsan öğrendikçe kendine olan hayranlığı artar. En kızdığım insan tipidir, boş oturan hiçbir amacı olmayan, beynini çalıştırmayan..Ne olursa olsun mutlaka birşeylerle uğraşmalı insan. Bakın bana :))
Sevgiler
3.05.2010
"Denedin, yanıldın, gene dene, gene yanıl, daha iyi yanıl"
"Hayat güzel, yaşamak lazım." üsküdar-beşiktaş motorundaki bi gencin sözleri..haklı lazım tabi. Hava da bi güzel, püfür püfür esiyo bide. Martılarda çığlık, feryat figan, simit diye, inliyorlar. Dün taksim yolcusuyduk. Kalabalığı özlemişim. Bide canım dostum, katlanabilirliğimin son haddi nehircce mmmmm :) onunla gezdik, fotoğraf çektik, çektirdik, bol bol. Bahar bitmesin hiç...
Son olarak da başlığı gazetenin bir köşesinden tedarik ettim :) Samuel Becket ' ın sözü.. Bende denedim, deniyorum, yanılıyorum, daha iyisi için tekrar ayağa kalkıyorum..Cesaret verici dizeler, şevklendiriyor, düşesin geliyor, nasıl olsa kalkarım diyosun.. Sanırım bu ilk yazının heycanıyla bölük pörçük yazmış olabilirim. Ama daha iyisi için denedim,, deniyorum, kesin yanılmıycam :))
Sevgiler..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)