TIK TIK...

TIK TIK...

24.05.2010

pazar pazar...


Nasıl bir filmdi öyle.. Mel Gibson inanılmaz bir oyuncu, senaryo bilindik ama yönetmen ve oyuncular çok iyi performans sergilemişler. Bütün acısını içine gömüp intikamın peşine düşen bir babanın halini görmeniz lazım..


"Bir hatıra defterinin hislerini yaşıyorum
sazımdaki şu coşkun teller gibi...
Hasretin o buruk ırmağından taşıyorum
zamansız deli seller gibi...
Duygular kabarıyor, ben beni aşıyorum
Toz dumanlı yeller gibi..."
Göksel Baktagir' in hayalgibi2 albüm kapağından alınmış bir şiir.. Müşterek Taksim bestesinde martı sesleri geliyor, inanılmaz bir huzur veriyor. Öyle bi dinginlik, neşe..tarifi zor yani :) Dinleyin beğeniceksiniz..

Eveet..süpriz, 5 metrekarelik odada dün yaşadığım stresin ürünü...Bakın iyi taraflarıda varmış, bi baktım bir dvd film, bi ahşap tepsi, biraz ütü, derken gün bitti. Hiç konuşmadan 24 saat bitebiliyomuş, sessizlik iyi geldi.. Ama tepsimi beğendim, çok mütevaziyim dimi :))

Sevgiyle Dolun Emi..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder